Kışın en
güzel soğuk havası bu olsa gerek. İstanbul üzerinde sabah saatlerinde siyah
bulutlar ve güne başlamak için çabalayan koşuşturmacalarımız.
Serin bir
soğuk eşliğinde ayılmak için sabahın bu saatinde yediğimiz soğuğun haddi hesabı
yokken, iş başı yapmak daha da zor geliyor. Sıcak demlenmiş bir çay, birde az
önce gelirken aldığım fırından yeni çıkarılmış, tazecik, 25 krş. zam gelmiş
simitlerim.
Bu güne
dair olan tüm iyi insiyatiflerim de onu duyduğumda bitmişti oysa ki... Bu kadar
zaman geçmesine rağmen geçmişten günümüze her şey değişti bir tek zam üstüne
eklenen zamlar kuruşu kuruşuna değişmedi. Yazık ki bu şehrin insanları son bir
kaç senedir suskunluğa büründü.
Bir ayyaşın
çapulcu tabanları inim inim inletti, politikayı ve haberleri, ama zam
getirmekten ısrarla utanmayan politikacılarımız gündemde kalmaya devam ediyor.
Eskiden millet olarak bu kadar bencil yaşamıyorduk... Birdik, birliktik, şimdi
ise sadece kendinden başka kimseyi düşünmeyen bir toplum. İşte bu yüzden de
baştaki adamlar umarsızca hareket edip kimseye acımadan zam yapmaya el altından
para sızdırmaya devam ediyor. Bizde o aptal kutusuna bakıp bakıp kendi
suskunluğumuzu ekranlardan izliyoruz...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder